SABIR TURİZM
BATI KARADENİZ TURU
2 GECE 3 GÜN
EREĞLİ – CEHENNEMAĞZI MAĞARALARI – HALİL PAŞA KONAĞI – ZONGULDAK – MADEN MÜZESİ – GÖKGÖL MAĞARASI – AMASRA – SAFRANBOLU – TOKATLI KANYONU – CAM TERAS – HIDIRLIK TEPESİ – ABANT GÖLÜ – GÖYNÜK
Edremit ve Dursunbey’den 22:00, Balıkesir’den saat 23:30, M. Kemalpaşa’dan 00:45 hareket.
Belirlenen toplanma noktalarından siz değerli misafirlerimizi aldıktan sonra Bursa-İznik-Sakarya güzergahını takip ederek, yolda alacağımız molaların ardından sabah erken saatlerde Bolu’ya varıyoruz.
1. Gün : Uygun bir yerde alacağımız (ekstra) sabah kahvaltısının ardından yolculuğumuza devam edip Ereğli’ye ulaşıyor ve burada ilk olarak Cehennemağzı Mağarası’nı geziyoruz. İlçe merkezinde yer alan mağaranın, bulunduğu bölge antik dönemde “Achelon Vadisi” olarak anılmaktadır. Ereğli Müzesi’ne bağlı ören yeri olarak faaliyet gösteren Cehennemağzı Mağaraları yan yana sıralanmış üç mağaradan oluşmaktadır. Ardından Gazi Alemdar Gemi Müzesi ile devam ediyoruz. Kurtuluş Savaşı sırasında işgal altındaki İstanbul’dan vatanseverler tarafından kaçırılan Alemdar isimli küçük bir savaş gemisi, Zonguldak’a ve Karadeniz’e hakim olan Fransızlar tarafından ele geçirilmek istenmiştir. 9 Şubat 1920 günü Alemdar’ı Karadeniz Ereğli limanına getiren vatanseverler gemiyi karaya oturtmuşlar ve Fransızlar’a teslim etmemişlerdir. Vatanseverlerin Karadeniz Ereğli’ye sığınmalarına kızan Fransızlar, kenti işgal etmek istemişler ancak Karadeniz Ereğli halkının mücadelesi sonucu başarılı olamamışlardır. Tarihi önemi olan bu olayı yaşatmak için Gazi Alemdar Gemisi’nin birebir örneği yapılarak 8 Ağustos 2008’de müze olarak hizmete açılmıştır. Fotoğraf molamızdan sonra Karadeniz Ereğli Müzesi ile turumuza devam ediyoruz. Halil Paşa Konağı olarak bilinen zemin + 3 katlı, orta sofalı plan tipinde ve kagir olan bir yapı içinde hizmet vermektedir. Halil Paşa Konağı, 19. Yy sonlarında (tahminen 1870’li yıllar) II. Abdülhamid döneminde sancak beyi (mirimiran) olan Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılmıştır. Tarihte yaptığımız yolculuk sonrasında konaklamamızı yapacağımız otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
KONAKLAMA : Zonguldak otelleri.
2. GÜN: Otelde aldığımız sabah kahvaltısı sonrasında Zonguldak’taki ilk durağımız Maden Müzesi olacaktır. Türkiye’nin ilk ve tek maden müzesidir. Zonguldak’ın en önemli üretim kaynağı olan taş kömürü madenciliğinin kültürünü bir müze ile kalıcılaştırmak, 200 yıllık taş kömürü madenciliğinin hikayesini tanıtmak amacıyla kurulmuştur. Buradaki gezimizin devamında Gökgöl Mağarası ile turumuza devam ediyoruz. Gökgöl Mağarası, Zonguldak’ın Üzülmez bölgesinde bulunan aktif bir damlataş mağarasıdır. Kollarıyla birlikte 3350 metre uzunluğunda olan Gökgöl Mağarası, Türkiye’nin en uzun 10. mağarası ve 875 m.’lik yürüyül yolu ile de Türkiye’nin gezi alanı en büyük mağarasıdır. Bu eşsiz mağarayı gezdikten sonra Amasra’ya gidiyoruz. Fatih Sultan Mehmet’in “Lala, Lala Çeşm-i Cihan (Dünya’nın göz bebeği) dedikleri bu mu ola ?” sözleri ile ün kazanan güzel Amasra’ya ulaşıyoruz. Karadeniz’in en güzel sayfiye kasabalarından biri olan Amasra’da; Kemere Köprüsü, Tarihi Kale Surları ve Çekiciler Çarşısı gibi kentin önemli noktalarını ziyaret edip, serbest zaman veriyor ve öğle yemeği için Amasra’nın meşhur balık ve salatasından tatma şansına sahip oluyoruz. Ardından konaklamamızı yapacağımız otelimize ulaşmak üzere Safranbolu’ya geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
KONAKLAMA : Safranbolu otelleri
3. GÜN: Otelde aldığımız sabah kahvaltısının ardından Safranbolu’ya birkaç kilometre uzaklıkta yer alan Tokatlı Kanyonu’nu ziyaret etmek üzere kısa bir yolculuk yapıyoruz. Türkiye’de örnekleri arasında ilk olma özelliğini taşıyan Cam Teras üzerine çıkarak bu güzel kanyonun fotoğraflarını çekiyoruz. Bol oksijen ve muazzam manzara eşliğinde geçireceğimiz keyifli anlardan sonra, yönümüzü müze-kent Safranbolu’ya çeviriyoruz. Önce Hıdırlık Tepesi’ne Safranbolu’nun manzarasını fotoğraflayarak, rehberimizin Safranbolu hakkında bilgilendirmelerini dinliyoruz. Özgün mimarisinde evleri, tarihi değerleri, kent kültürü, yaşam tarzı, gelenek ve görenekleri, yöresel lezzetleri ve doğal güzellikleri ile etkileneceğiniz Safranbolu’da nostaljik Arnavut kaldırımlı sokaklarına yürüyüşler yaparak tarihi yapılarını gözlemliyoruz. Bu esnada Cinci Hanı, Köprülü Camii, İzzet Paşa Camii, Akçasu Kanyonu gezilerimizi gerçekleştirerek Yemeniciler Arastası’nda kahve molası veriyoruz. Serbest zamanda; yemeni, sabun, lokum alışverişleri yapabilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’nde yerini alan Safranbolu’dan ayrılıp cennet misali doğa harikası Abant Gölü’ne gitmek üzere tekrar otobüsümüzde yerlerimizi alıyoruz. Abant Gölü’ne ulaştığımızda meşe, köknar, dişbudak, çam, kavak, kayın ve gürgen ağaçlarının, dağ çiçeklerinin, meyveli bitkilerin arasında huzur bulacağınız ve bol bol oksijen soluyacağınız bu ortamda yürüyüşlerimizi gerçekleştiriyoruz. Her mevsimde ayrı güzelliğe sahip olan Abant Gölü’nde, muhteşem doğa manzaralarını fotoğraflarımıza ekliyoruz. Serbest zamanın tamamlanmasının ardından bölgeye gelen ilk Türklerin yerleştiği, Fatih Sultan Mehmet’in Hocası olan ve Pasteur’dan 400 sene önce mikrobu ilk bulan Akşemsettin’in memleketi Göynük’e hareket ediyoruz. Akşemsettin Türbesini, Romalılar döneminden beri kullanılan hamam gezip 1923–24 yılları arasında İstiklal Zaferimizin anısına yapılmış 1960’da tekrardan restore edilmiş Zafer Kulesine aşağıdan görüp aracımızda toplanıp dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Yol üzerinde uygun noktalarda verilen ihtiyaç molalarının tamamlanmasının ardından gecenin ilerleyen saatlerinde Balıkesir’e ulaşıyoruz ve bir sonraki SABIR TURİZM organizasyonunda tekrar bir araya gelmek üzere siz değerli misafirlerimizle vedalaşıyoruz.