SABIR TURIZM
DOĞU ANADOLU TURU
7 GÜN 5 GECE
2023-2024 MODEL MERCEDES SPRİNTER İLE KONFORLU ULAŞIM
TUR TARİHLERİ
- 7 EYLÜL
- 19 EKİM
1.GÜN
17:00’ da Balıkesir’de Kurtdereli Kapalı spor salonu önünde bulusup aracımızdaki yerimize yerleşiyoruz. Düzenli molalar eşliğinde Bursa-Ankara-Yozgat üzerinden Kurtuluş Savaşı’nın en önemli merkezlerinden biri olan Sivas’a doğru yola çıkıyoruz.
2.GÜN : SİVAS-TOKAT
Gece yolculuğunun ardından yol üzerinde sabah kahvaltısı için mola veriyoruz. Sabah kahvaltımızın ardından sabahın erken saatlerinde Sivas’a varıyoruz ve Cumhuriyet kenti Sivas’ı rehberimiz eşliğinde gezmeye başlıyoruz. Cumhuriyet tarihi ve Selçuklu döneminin en önemli kentlerinden biri olan Sivas’ta ilk gezi noktamız Gök Medrese olacaktır. 1271’de yaptırılan Gök Medrese’de rehberimizden alacağımız bilgiler ardından Ulu Camii’ye gidiyoruz. Zamanla eğilen ve eğri olarak ayakta kalan minaresiyle ünlü Ulu Camii’yi gördükten sonra; Buruciye Medresesi, Çifte Minareli Medrese ve Şifaiye Medresesi ziyaretlerimiz ile Sivas Meydanı gezimize devam ediyoruz. Yıllarca lise olarak, sonrasında ise Kongre Binası olarak kullanılan Sivas Kongre Binası hakkında rehberimizden bilgiler alıp gezimizi gerçekleştirdikten sonra Cumhuriyet Meydanı’nda serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sırasında Madımak Oteli’ni görebilir ve meşhur Çerkezin Kahvesi’nde kahvelerinizi içebilirsiniz. Serbest zaman ve fotoğraf molası sonrası Tokat’a geçip Yazmacılar ve gümüşcülerin bulunduğu tarihi Taşhanı, Mevlevihaneyi ziyaret ediyoruz. “Yazmacılar Hanı” olarak bilinen Taşhan içerisinde el işi yazma örnekleri görüp alışveriş yapma imkanı bulabileceğiz. Ziyaretlerimizin tamamlanmasının ardından konaklayacağımız otele geçiyoruz.
Konaklama: Tokat Grand Çavuşoğlu Otel
3.GÜN : ERZİNCAN-ERZURUM-KARS
Sabah otelimizdeki kahvaltımızın ardından Erzincan’a yola çıkıyoruz. İlk durağımız olan Erzincan Bakırcılar Çarşısı’nı gezdikten sonra Erzincan ile vedalaşarak “Dadaşlar Şehri” olarak bilinen Erzurum’a devam ediyoruz. Erzurum turunda Alaattin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış Çifte Minareli Medrese , 1179 yılında Saltuklu Melik Nasirüddin Muhammed Bey’in döneminde inşa edilmiş Ulu Camii ve 1561 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı ve aynı zamanda damadı olan Rüstem Paşa tarafından inşa ettirilen Taş Han’a gidiyoruz ve burada alışveriş molası veriyoruz. Molamız bittikten sonra öğle yemeğimizi Erzurum’un meşhur Cağ Kebabı tadımı ile gerçekleştiriyoruz. Öğle yemeği sonrası Erzurum turumuzu tamamlayıp Kars’a doğru yola çıkıyoruz. Yolculuğumuz esnasında yol güzergahımız üzerindeki 800 yıllık bir Moğol eseri olan Çobandede Köprüsü’nde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Buradaki ziyaretimiz sonrasında 1914 yılında 60.000’i donarak olmak üzere toplam 78.000 şehit verdiğimiz Sarıkamış’ta, Allahuekber Dağları’na bakan Sarıkamış Şehitliği’ni ziyaret ediyoruz. Şehitlik ziyareti ardından Kars’a ulaşıyoruz. Yaklaşık 40 yıl boyunca Rus yönetiminde kalan kentte Rus mimarisinin hakim olduğu Kars sokaklarını, Kars Kalesi’ni, Kümbet Camisi’ni, Osmanlı Köprüsü ve Hamamı’nı panoramik olarak görüp meşhur Kars Kaşarı alışverişinden sonra konaklamak üzere Kars’taki otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
İsteğe bağlı olarak akşam “Kafkas Gecesi” düzenlenecektir (ekstra)
KONAKLAMA : Kars
4. GÜN : KARS-ANİ HARABELERİ-DOĞUBEYAZIT
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Türkmenistan’dan Anadolu’ya MS 11. Yüzyıldaki Selçuklu akınları sırasında geldiği ve Bizans ordusu ile yapılan bir savaşta yaralanarak Kars’ta şehit olan ve aynı zamanda şehadet mertebesine erişen ilk Anadolu evliyalarından birisi olduğu anlaşılan Ebu’l Hasan Harekani Hz.’nin türbesini ziyaret ediyoruz. Türbe ziyaretimizin ardından Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan, Ermeni ve Selçuklu kültürlerinin en önemli birleşme noktalarından olan ve aynı zamanda UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi’ne” dahil edilen Ani Harabeleri’ne doğru yola çıkıyoruz. Ani Harabeleri bir bütün olarak Ermeni ve İslam Türk kültürü-sanatı-mimarisi ve kentsel tasarımının kalıntılarını taşımaktadır. Bu tarihi antik kentte surları, kapıları, Surp Pirgiç Kilisesi (Keveli Kilise), Sarp Kirkor Kilisesi (Tigran Honents Kilisesi), Katedral (Meryem Ana Kilisesi), Küçük Hamam, Ebul Muhammeran Camii, Sultan Sarayı, Anadolu’nun ilk Türk camisi olan Men-ü Cehr Camisi ve İpekyolu Köprüsü gibi eserleri görüp rehberimizin anlatımları eşliğinde tarihi adeta yaşıyoruz. Buradaki gezintimizin ardından bu muhteşem tarihi kente veda edip Doğubeyazıt’a doğru hareket ediyoruz. İlerledikçe, Tevrat’a göre “7. Ayın 17. Günü” Hz. Nuh’un gemisinin Büyük Tufan’dan sonra konuşlandığı ve aynı zamanda ünlü seyyah Marco Polo’nun “hiçbir zaman çıkılamayacak bir dağ” olarak zikrettiği Ağrı Dağı’nın heybetine ve asaletine tanık oluyoruz. Kent merkezinde öğle yemeği molası verdikten sonra tam 99 yılda inşa edilen, 166 odalı ve Kartal Yuvası olarak bilinen İshak Paşa Sarayı’nı geziyoruz. Sarayı gezdikçe muazzam taş işçiliğine tanık olup bu muhteşem sanat eşliğinde tarihi bir yolculuğa çıkıyoruz. Gezimizin ardından konaklamak üzere Van’daki otelimize doğru yola çıkıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
KONAKLAMA : Van
5. GÜN : VAN-AKDAMAR ADASI
Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında Urartular’ın mirası olan muhteşem gümüş işçiliği örneklerini işleyip otantik takı örnekleri sunan bir gümüş atölyesine geçiyoruz. Alışveriş ve çay molasının ardından efsaneye göre Asur kraliçesi Semiramis’in karşılıksız bir aşka gark olduğu “Ara” adlı yiğit bir komutanın onuruna inşa ettirdiği Van Kalesi’ni geziyoruz. Urartular’ın “Hazine Kapısı” ya da yöre halkı tarafından “Analı-Kızlı” diye adlandırdığı açık hava tapınağını gördükten sonra tanrıça Tuşpuea’nın isim verdiği tarihi Tuşpa kentine doğru ilerliyoruz. Kral Sarduri’nin inşa ettirdiği Sardur Burcu’nu gördükten sonra Urartu Kralı I. Argişti’nin 2800 yıllık kaya mezar odasını ve çivi yazılarını görmek için kaleye doğru tırmanıyoruz. Mezar odasında Urartu tarihi, kültürü, dini, panteonu ve ölü gömme tekniklerini dinledikten sonra kalenin zirvesine çıkmak için yürüyüşümüze devam ediyoruz. Zirvedeyken 360° Van manzarası eşliğinde Ulu Camii, Kızıl Minare ve Horhor Camii’ni görüp eski Van hikayelerini dinliyoruz. Daha sonra Asurlular’ın “Nairi Ülkesinin Yukarı Denizi” dediği ve Yaşar Kemal’in adeta bu sözü teyit edercesine “Van Gölü Van Gölü değil, Van Denizi. Öylesine geniş ki, denizden başkası yakışmaz” sözünü ettiği Van Gölü’nün nazarlığı olan badem ağaçlarıyla süslü Akdamar Adası’na geçmek için (ekstra) Gevaş’a doğru yol alıyoruz. Öğle yemeğinin ardından Akdamar İskelesi’nden adaya doğru 30 dk’lık bir mavi yolculuğun ardından adaya varıp Tamara’nın feryadına kulak veriyoruz. Adaya ve kiliseye isim veren Tamara’nın hüzünlü aşk efsanesini dinledikten sonra Ortaçağ Ermeni Mimarisi’nin başyapıtlarından biri olan ve Anadolu’da sadece Akdamar Surp Haç Kilisesi’nde görebileceğimiz Tevrat ve İncil taş işlemelerine ve ikonografi sanatının en güzel örneklerine şahit oluyoruz. Adada yürüyüş, çay ve kahve molasının ardından bizi bekleyen teknemize binip otobüsümüze doğru ilerliyoruz. Otobüsümüze ulaştıktan sonra kaynağını Tendürek Dağı’ndan alan Bendi Mahi Çayı üzerinde bulunan ve her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen Muradiye Şelalesi’ne doğru yol alıyoruz. Şelalede çay ve kahve molası verdikten sonra otelimize doğru yolculuğa geçerek Van Denizi’nin maviliği eşliğinde yolumuza devam ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
KONAKLAMA : Bingöl
6. GÜN : HARPUT-DARENDE
Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrasında Harput’a doğru yola çıkıyoruz. 4000 yıllık tarihe sahip Harput, birçok medeniyete ev sahipliği yapması nedeniyle birçok tarihi eseri bünyesinde barındırmaktadır. Harput gezimiz esnasında Harput Kalesi, Ulu Camii, Sara Hatun Camii, Arap Baba Türbesi, İmam Efendi, Ahi Musa Mescidi Ağa, Kurşunlu Camii, Cimşit Hamamı, Dabakhane, Meryem Ana Kilisesi, Şefik Gül Kültür Evi ve Tarihi Harput Evleri’ni görüyoruz. Ardından sizlere buradaki tarihi ortamı ölümsüzleştirebilmeniz için bir serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın tamamlanmasının ardından aracımızda toplanıyoruz ve “30 Yapraklı Gül Şehri” anlamına gelen Darende’ye geçiyoruz. Darende’deki gezintimiz esnasında Tohma Kanyonu’nu ziyaret ediyoruz. Bu gezimiz sırasında ayrıca Tohma Çayı’nı ve Kudret Havuzu’nu da görebileceğiz. Ardından Osmanlı’nın kuruluş yıllarında yaşamış olan Somuncu Baba’nın türbesini ziyaret etmek üzere yola çıkıyoruz. Türbe ziyaretimizi gerçekleştirdikten sonra Balıklı Kuyuları’nı da görerek Darende’ye devam ediyor ve Kayseri’deki otelimize doğru yolculuğa geçiyoruz. Akşam saatlerinde Kayseri’ye ulaşarak otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizi alarak konaklıyoruz.
KONAKLAMA : Kayseri
7. GÜN : KAYSERİ-TUZ GÖLÜ
Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrasında Mimar Sinan’ın doğduğu şehir olan Kayseri’nin doğal ve tarihsel güzelliklerini hissederek Selçukluların ve Osmanlıların derin izler bıraktığı bir şehir olan Kayseri’yi adım adım dolaşmaya başlıyoruz. Erciyes Dağı yamacına kurulmuş olan Kayseri; tarihi, kültürü ve mimarisiyle ziyaretçilerini yüzyıllardır etkilemektedir. Kayseri’deki ilk güzergahımız olan Erciyes Dağı’na teleferik ile tırmanıyoruz (ekstra). Teleferikle yükseldikçe, Erciyes Dağı’nın beyaz örtüsü altında kaybolan kış manzarası ve yaz aylarında yeşilin hüküm sürdüğü doğanın canlılığı sizi büyüleyecek. Zirveye vardığınızda ise Kayseri’nin muazzam manzarası, sizi etkileyici bir şehir panoramasına davet edecektir. Erciyes Teleferik Turu ile Kayseri’nin doğal güzelliklerini bir kuşbakışı keşfedin. Bu unutulmaz deneyim, şehir ile doğanın mükemmel bir uyum içinde olduğu bu muazzam bölgenin büyüsünü size sunacaktır. Erciyes’ten inişimizin ardından Kayseri Şehir Merkezi’ne geri gelerek burada sizlere rehberimiz sizlere serbest zaman tanıyacaktır. Serbest zamanımızın bitişinin ardından rehberimizin anlatımı eşliğinde Kayseri Kalesi ve Saat Kulesi’ni gezip Hunat Hatun Camii ve Külliyesi, Seyyid Burhaneddin Türbesi’ni ziyaret ettikten sonra Kayseri denilince akla gelen ilk ürünlerden olan sucuk ve pastırma alışverişi yapabileceğiniz bir tesise gidiyoruz ve burada söz konusu alışverişimizi yapıyoruz. Alışveriş molamızın ardından dönüş yoluna geçiyoruz. Yolumuz üzerinde bulunan ve %32.9’luk tuz oranı ile dünyanın en tuzlu 2. Gölü olma özelliğine sahip olan ve aynı zamanda hem Türkiye’nin 2. En Büyük Gölü olarak hem de flamingoların kuluçkaya yattıkları yer olması sayesinde ün kazanan Tuz Gölü’nde fotoğraf molası veriyoruz. Tuz Gölü’ndeki serbest zamanımızın bitişinin ardından Balıkesir’e doğru yola çıkıyoruz. Güzergahımız üzerinde gerekli molaları verdikten sonra sabahın ilk saatlerinde Balıkesir’e ulaşmamızla birlikte bir sonraki SABIR TURİZM organizasyonunda sizlerle tekrar buluşmak üzere sizlerle vedalaşıyoruz.